Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu’nun 175'inci maddesi ile muhasebe standartlarını, Tek Düzen Hesap Planını, muhasebe kayıtlarının işlendiği bilgisayar programlarını üreten gerçek ve tüzel kişilerin uymaları gereken kuralları ve bilgisayar programlarının içermesi gereken asgari hususları belirleme konusunda yetkili kılınmış bulunmakta olup, Bakanlık aynı zamanda aynı kanunun mükerrer 257'inci maddesi ile de tutulması zorunlu defter ve belgeleri tespit etmeye, içeriğini belirlemeye, düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması ve saklanması konularında düzenleme yapma yetkisine de sahiptir.
 
Bakanlık bu yetkilerini kısmen kullanmış ve Elektronik Defter Uygulamalarına İlişkin 361 Seri Nolu VUK Genel Tebliği’ni yayınlamıştır. Aslında 361 Seri Nolu VUK Genel Tebliği ile eşgüdümlü olarak yayınlanması gereken, (ancak ondan çok daha önce, Mart ayı içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde taslak olarak açıklandıktan sonra bir türlü yayınlanamayan) 1 Sıra Nolu Muhasebe Programları Standartları Genel Tebliğ Taslağı ile, bilânço esasına göre defter tutan mükelleflerin, muhasebelerini, Maliye Bakanlığı’nca onaylanmış bilgisayar proğramları aracılığı ile izlemeleri zorunlu hale getirilmesi düşünülmektedir. Önemli bir mükellef grubunu ilgilendiren bu tebliğ taslağının yürürlüğü 1.1.2007 (Yeminli Mali Müşavirlere tasdik işlemi yaptıracak mükellefler için 2006 yılına ilişkin olarak belirlenecek hadleri aşanların 01.01.2007 tarihinden, diğerlerinin ise 01.01.2008 tarihinden itibaren) olarak öngörülmüş olup, tebliğ taslağında;
 
·Muhasebe kayıtlarını onaylı bilgisayar programları ile izleyen mükelleflerin uyması gereken kural ve sorumluluklar,
 
·Mükelleflerin kullanmakta olduğu muhasebe bilgisayar programlarının taşıması gereken asgari hususlar ve standartlar,
 
·Muhasebe bilgisayar programlarını üreten gerçek ve tüzel kişilerce uyulması gereken kurallar ve sorumluluklar,
 
·Kendi geliştirdikleri muhasebe bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükelleflerin uyması gereken kurallar ve
 
sorumluluklar belirtilmiştir.
 
Getirilmek istenen düzenleme ile geriye yönelik kayıt yapılması önlenirken, kayıtların sonradan değiştirilememesi ve sistemin otomatik olarak denetim modülünü çalıştırarak vergi incelemesi için gerekli doneleri kendiliğinden hazırlaması sağlanmaktadır.
Taslak Tebliğin Muhasebe Bilgisayar Programlarının içermesi gereken asgari husus ve standartları düzenleyen IV. Bölümünden de görülecei üzere;
  • yevmiye kayıtlarının çok ayrıntılı şekilde düzenlenmesi istenmiş, (örneğin ücret kayıtlarında çalışan kişinin sayısı, adı-soyadı, ücreti, tevkif edilen gelir vergisive prim ödemeleri tutarı gibi)
  • hesapların en alt seviyede kodlanması, hesap isimlerinin kullanılması ve listelenmesi istenmiş,
  • yevmiye kayıtlarının aylık olarak ve tebliğde belirtilen şekilde hesaplanacak olan Muhasebe Kayıt Kontrol Numarası oluşturacak şekilde hazırlanması istenmiş,
  • Muhasebe Programalarının; geriye doğru kayıt yapılması engelleyecek, hesapların ters bakiye vermelerini engelleyecek, hesapların her bir işlem bazında kontrolünü sağlayacak şekilde kayıt edilemesi ve belli hallerde uyarı vermesi istenmiş,
  • Muhasebe yazılımlarının mükelleflerin denetimi sırasında, bu bilgilerin kağıt baskısına ve diğer belgelere bakılmaksızın elektronik ortamda kayıtlı bilgilere kolay ulaşımını, bu bilgilerin gözden geçirilmesini ve analiz edilmesini sağlayacak fonksiyonlara sahip bir denetim dosyasına, modülüne sahip olması, denetim dosyası muhasebe programı çalıştığı zaman çalışacak ve kullanıcı iptal edemeyecek şekilde hazırlanması istenmiştir.
Denetim modülü aylık ve yıllık olarak,
 
1-Cari Oran : Toplam Dönen Varlıklar/ Toplam Kısa Vadeli Borçlar
 
2-Likidite Oranı : (Toplam Dönen Varlıklar – Stoklar – Diğer Dönen Varlıklar) / Toplam Kısa Vadeli Borçlar
 
3-Nakit Oranı : Hazır Değerler / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
 
4-Alacakların Tahsil Süresi : Ticari Alacaklar X 365 /Yıllık Kredili Satışlar
 
5-Stok Devir Hızı: Satışların Maliyeti / (Dönem Başı Stok + Dönem Sonu Stok)/ 2
 
6-Toplam Borçlar / Özsermaye: Toplam borçlar/ Ortalama özsermaye
 
7-Brüt Kar Marjı : Brüt Satış Karı / Net Satışlar
 
8-Net Dönem Karı/ Özsermaye: Net dönem karı (vergi ve mali yükümlülükler sonrası kar) / Ortalama Özsermaye
 
gibi oranları hesaplayabilmeli ve KDV ve ÖTV nin doğru olarak hesaplanması ve kontrolünü sağlayacak şekilde olması gerekmektedir.
 
Muhasebe yazılımları, bağımlı/ilişkili tüm kişilerle yapılan mal, hizmet, kredi ve kiralama alım satım işlemlerine ilişkin toplam bilgileri aylık ve yıllık olarak hesaplayacak şekilde hazırlanmalıdır. Bağımlı/ilişkili kişi; kurumların kendi ortakları, ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin altsoy ve üstsoyu ile üçüncü derece dahil kan bağı olanlar ve sıhri hısımları ile %10 ve daha fazla sermayesine, denetimi veya yönetimine katılan tüzel kişilerdir.
 
Muhasebe programları taslak tebliğde bir örneğine yer verilen aylık bildirim formununda yer alan bilgileri kayıtlı hesaplardan otomatik olarak hazırlayacak ve Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderecek şekilde hazırlanmalıdır. Aylık bildirim formları Katma Değer Vergisi beyannamesi verme süresi içinde süresi içinde elektronik ortamda verilir.
 
Görüleceği üzere, taslak tebliğ, muhasebe programlarının çok ayrıntılı olmasını istemiş ve hatta aylık bazda hazırlanacak bilgilerin de ayda bir Katma Değer Vergisi beyannamesi verme süresi içinde elektronik ortamda verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
 
Tebliğ taslağının yazının önceki bölümlerinde de açıklandığı üzere, bu kadar ayrıntı bilgi istemesi, akla bir tek şeyi getirmektedir. Oda “uzaktan denetim”dir. Herhangi bir inceleme anında zaten bu verilere ulaşmak mümkün ve de bu veriler  herhangi bir vergi incelemesinde zaten konrol edilyor iken bunların ayrıca istenmesi göstermektedir ki, Bakanlık önceden oluşturulmuş “Veri Ambarı” nı doldurmaktadır. Veri Ambarına giren bilgiler vasıtasıyla uzaktan denetim yapılacak, belirli kritreleri aşamayan veya belirli riskler taşıyan mükellefler incelemeye alınacaktır. Bu kadar ayrıntı bilginin başkaca izahı olamaz. Bakanlık Gelir İdaresi vasıtasıyla bir kaç senedir bunun benzerini (banka hesapları belirli tutarın üstünde işlem görenler, gayrimenkul kredi bilgileri gibi) yapmış ve Veri Ambarını oluşturmuştur. Vergi İnceleme Elemanları nezdinde eskiden kullanılan inceleme seçme yöntemlerinin son yıllarda terk edilmiş olaması da bunun bir göstergesidir.
 
Sonuç olarak, Bakanlığın öngördüğü kriterleri aşamayan mükellefler ile yine Bakanlığın öngördüğü riskleri taşıyan mükelefler incelemeye alınacaktır. Ancak yukarıdaki paragraflarda açıklanan ve uygulanması planlanan yöntemin, kayıtdışı mükellefi ve ya  kayıtlı mükellefin kayıtdışı işlemlerini kavramadığı açık olup, olan yine kayıtlı mükellefe olacaktır.