1. GİRİŞ
5520 Sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni kanunla birlikte 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu tamamen yürürlülükten kaldırılmıştır.
Taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnası yeni KVK’nun “istisnalar” başlıklı 5. maddesinde (5/e) düzenlenmiştir. Bu yazımızda eski ve yeni kurumlar vergisi kanunlarında yer alan, taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnası karşılaştırmalı olarak incelenecektir.
2. TANIMLAR
06.07.1995 tarih ve 22335 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne göre; “gayrimenkuller esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar, Türk Medeni Kanunu’nda arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ve kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler olarak sayılmıştır. Gayrimenkullerin bu istisnanın uygulamasına konu olabilmesi için yine Türk Medeni Kanunu gereğince tapuya tescil edilmiş olmaları şarttır.
10.02.1995 tarih ve 22198 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne göre; “iştirak hisseleri deyimi menkul değerler portföyüne dahil tam mükellef kurumlara ait hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir. Bunlar, anonim şirketlerin hisse senetleri (Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım ortaklıkları hisse senetleri dahil), limited şirketlere ait iştirak payları, eshamlı komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, iş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık paylarıdır.”
3. YASAL DÜZENLEMELER
Yapılacak açıklamaların yakından takip edilebilmesi için, taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnasının düzenlendiği eski ve yeni kurumlar vergisi kanunu maddelerine aşağıda yer verilmiştir.
3.1 ESKİ DÜZENLEME (5422 Sayılı KVK)
İstisnalar
Madde 8
...
“12. (5281 sayılı Kanunun 31’inci maddesiyle eklenen bent, Geçerlilik; 1.1.2005, Yürürlük; 31.12.2004) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerinin satışından doğan ve sermayeye eklenmesine karar verilen kazançları.
Sermayeye ilave edilme işleminin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar gerçekleştirilmesi şarttır. Vadeli satış halinde, ilk yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulun maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir. Bu süre içinde sermayeye eklenmeyen kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Bankalara borçlu durumda olanlar ile bunların kefillerinin bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisseleri ile bankaların alacaklarına karşılık iktisap ettikleri gayrimenkul ile iştirak hisselerinin satışında iki tam yıl süreyle elde tutulma şartı aranmaz. Bedelsiz olarak ya da rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle iktisap edilen hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınır. Menkul kıymet veya gayrimenkul ticareti ile uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
Tam mükellef sermaye şirketleri dışındaki kurumlar ile dar mükellef kurumlarda, satıştan doğan kazancın sermayeye ilave edilmesi şartı aranmaz, bu kazançlar özel bir fon hesabında tutulur. Sermayeye eklenen veya fon hesabında tutulan kazançların beş yıl içinde; herhangi bir suretle işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmelerin tasfiyesi (devir, birleşme ve bölünme halleri hariç) halinde, bu kazançlar o
yılın kazancı sayılarak vergiye tâbi tutulur.
Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz. İstisnanın uygulanmasına ilişkin esas ve usûlleri tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
3.2 YENİ DÜZENLEME (5520 Sayılı KVK)
İstisnalar
Madde 5
...
“e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı.
Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.
İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.
Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.
Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.
Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.”
4. UYGULAMA
Taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnasına ilişkin 5520 Sayılı KVK’nun 5/e maddesinde yapılan düzenleme sonrası oluşan istisna uygulamasını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:
* Taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançlarının istisna kapsamına girebilmesi için en az iki tam yıl (730 gün) şirket aktifinde yer alması gerekir.
* Kurumların, aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlar da istisnadan yararlanabileceklerdir.
* İstisna satışın yapıldığı dönem uygulanır.
* İstisnadan yararlanabilmek için satış kazancının sermayeye ilave edilmesi zorunluluğu kaldırılmıştır. Satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.
* İstisna edilen kazançların beş yıl içinde sermayeye ilave edilmesi dışında başka bir hesaba nakli ya da dağıtımı halinde bu kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.
* İstisna, satış kazancının % 75’ine uygulanacaktır. İstisnaya konu edilmeyen kazanç (% 25) satışın yapıldığı dönemde gelir olarak beyan edilecektir.
* Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.
* Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.
* Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
* 5520 Sayılı KVK’nun 5/f maddesindeki düzenlemeye göre; “Bankalara borçları nedeniyle kanunî takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara veya bu Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların bu şekilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerin satışından doğan kazançların %75'lik kısmı” kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
5- ÖZELLİKLİ HUSUSLAR
5.1- Taşınmazların (gayrimenkul) mütemmim cüz’ü ve teferruatlarının satışından elde edilecek kazançların istisna kapsamına girip girmeyeceğine ilişkin bilgiler aşağıda sunulmuştur:
Yeni Medeni Kanun’da “ mütemmim cüz’ü ” ibaresi yerine “bütünleyici parça”, “teferruat” yerine de “eklenti” kelimesi kullanılmıştır. Medeni Kanunun 684’üncü maddesinde; “ bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.” denilmektedir.
Medeni Kanunun 686’ncı maddesinde “ bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez.” şeklinde düzenleme yapılmış, aynı Kanunun 687’inci maddesinde de eklenti sayılmayanlar; ”asıl şeye zilyet olan kimsenin sadece geçici olarak kullanması veya tüketmesi için özgülenen ya da özel şeyin özel niteliği ile herhangi bir ilişkisi bulunmadan sadece korunmak, satılmak veya kiraya verilmek üzere onunla birleştirilen şeyler eklenti sayılmaz” denilmektedir.
Bu durumda, taşınmaz ile taşınmazların “bütünleyici parça” mahiyetindeki değerlerin satışından doğacak kazançlar bu istisna kapsamında olacak, buna karşın “eklenti” mahiyetindeki değerlerin satışından doğan kazançlar ise istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Binaların ise bulunduğu arsa veya arazinin bütünleyici parçası niteliğinde olması nedeniyle, taşınmaz olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır.
Binalara (taşınmazlara) ilişik halde bulunan makinelerin sökülmesi gerektiği zaman bina tahrip veya zarar görecek ise bu makineler binanın mütemmim cüz’ü olarak kabul edilecektir. Aynı şekilde binayla birlikte bir bütün oluşturan ve birbirlerinden ayrılmaları halinde, istenilen faydayı sağlamayacak durumda olan makineler de binanın mütemmim cüz’üdür. Buna örnek olarak transformatörler, kazanlar, zemine rapdedilen türbinler sayılabilir.
Buna göre taşınmaz satışından bahsedilebilmesi için, Medeni Kanun hükümlerine göre taşınmaz olarak tanımlanan bir maddi kıymetin olması; bu taşınmaz veya taşınmazın üzerinde bulunduğu arsa ve arazinin de kurum adına Medeni Kanunun 705’inci maddesi gereğince tapuya tescil edilmiş olması gerekir. Dolayısıyla henüz cins tashihi ve kurum adına tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanca, binanın bağımsız bir birim olarak veya üzerinde bulunduğu arsa ya da arazinin kurum adına tescili yapılmadan gerçekleşecek satışlarda istisna uygulaması söz konusu olmayacak, kurum adına tescil yapıldıktan sonra yapılacak satışlar istisna kapsamında değerlendirilebilecektir. Aynı şekilde, fiiliyatta çeşitli nedenlerle tapuda tescilin kurum adına yapılmasında gecikmeler olabilmektedir. Fiilen işletme tarafından iki yıldan fazla süreyle sahip olunduğu yapı inşaatı ruhsatı veya vergi dairesi tespiti yahut da resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilen ancak, çeşitli nedenlerle tapu kaydında gecikmelerin söz konusu olduğu taşınmazlar istisna kapsamında bulunmaktadır.
5.2- Bazen taşınmazlar için satış vaadi sözleşmesi yapılarak, satış bedelinin bir kısmı bu sözleşmenin yapıldığı tarihte peşin alınabilmektedir.
Taşınmazlarda, tapuda tescil yapılmadıkça mülkiyet karşı tarafa geçmeyeceğinden satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri bu madde (KVK 5/e) hükmünün uygulanmasında dikkate alınmayacaktır.
Bu nedenle, satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri çerçevesinde tahsil olunan bedel dolayısıyla istisnanın uygulanması mümkün değildir. Söz konusu taşınmazların satışından sağlanan kazanç, taşınmazların alıcı adına tapuya tescilinden sonra 5520 Sayılı KVK’nun 5/e maddesine göre kurumlar vergisinden (% 75) müstesna tutulacaktır.
6- ESKİ VE YENİ HÜKÜMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
Taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançlarının istisnasına ilişkin, eski ve yeni kurumlar vergisi kanunu arasındaki farkları basit bir örnek yardımıyla kısaca aşağıdaki gibi ortaya koyabiliriz.
X A.Ş. Kasım 2001’de aktifine aldığı ve enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan değeri 500.000,00 YTL olan taşınmazını (gayrimenkulunu), Eylül 2006’da 650.000,00 YTL karşılığında peşin satmıştır. (Örneğimizde KDV göz ardı edilmiştir.)
* Eski düzenlemeye göre; satıştan doğan 150.000,00 YTL kazancın tamamı sermayeye eklenme kararı alınması halinde istisna kapsamındadır. Sermayeye ilave edilme işleminin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar gerçekleştirilmesi şarttır. Tam mükellef sermaye şirketleri dışındaki kurumlar ile dar mükellef kurumlarda, satıştan doğan kazancın sermayeye ilave edilmesi şartı aranmaz, bu kazançlar özel bir fon hesabında tutulur. Sermayeye eklenen veya fon hesabında tutulan kazançların beş yıl içinde; herhangi bir suretle işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmelerin tasfiyesi (devir, birleşme ve bölünme halleri hariç) halinde, bu kazançlar o yılın kazancı sayılarak vergiye tabi tutulur.
* Yeni düzenlemeye göre; 150.000,00 YTL tutarındaki kazancın % 75’i olan 112.500,00 YTL’ye istisna uygulanır. İstisna kapsamı dışında kalan 37.500,00 YTL kazanç olarak beyan edilir. Kurumun vergi matrahının çıkması durumunda, 2006 yılı için % 20 oranında kurumlar vergisi hesaplanır. Bu durumda satış kazancına ilişkin 37.500,00 x % 20 = 7.500,00 YTL vergi yükü oluşur. İstisna uygulanan 112.500,00 YTL beş yıl süreyle özel bir fon hesabında tutulur. Bu tutar sermayeye eklenebilir, ancak beş yıl boyunca başka bir hesaba nakledilemez veya dağıtılamaz. Beşinci yıl sonunda istenirse dağıtılabilir.
7- YÜRÜRLÜK
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 37/1-a maddesinde belirtildiği üzere taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisseleri satış kazançlarının istisnası (5 inci maddesinin birinci fıkrasının “e “ bendi) yayım tarihi olan 21.06.2006’da yürürlüğe girmiştir.
5520 Sayılı kanunla değişen yeni hükümler 21.06.2006 tarihinden itibaren yapılan satışlar için uygulanacak, bu tarihten önce yapılan satışlar için eski hükümler (5422 Sayılı Kanunu’un 8/12. maddesi) uygulanacaktır.
8- SONUÇ
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile taşınmazlar (gayrimenkuller) ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların % 75’i belli şartlar dahilinde kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Daha önce % 100 olarak kullanılan bu istisnanın % 75 olarak belirlenmesi ile söz konusu kazançların % 25’i vergiye tabi hale getirilmiştir. (Kazancın % 25 x % 20 = % 5’i vergiye tabi hale gelmiştir.) Bunun yanı sıra kazançların sermayeye ilave edilme zorunluluğu kaldırılmış, beş yıl süre ile fon hesabında bekletilmek kaydıyla bu sürenin sonunda dağıtılabileceği açıklanmıştır.
İstisnanın uygulanabilmesi için satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şart koşulmuştur. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı yani gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte tahsil edileceği belirtilmiştir.
Savaş ÇOBAN
SMMM
DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1) Özkan ATİLA, Vadeli Satış Halinde İştirak Hissesi ve Gayrimenkul Satış Kazancı İstisnasından Yararlanılacak Dönem, Vergi Dünyası, Sayı 294
2) Ömer KESKİN, Vergi Kanunlarındaki Son Düzenlemeler Çerçevesinde Gayrimenkul ve İştirak Hissesi Satış Kazançları İstisnası, Vergi Dünyası, Sayı 288
3) 22.06.2006 tarih ve 2006/066 sayılı Denet Sirküleri.
4) Vergi Sorunları Dergisi, Sayı 215.