Arzu AKÇURA, Director (YMM) – International Tax

Özellikle son aylarda herkesin dilinde Meclis’inde gündeminde olan bir kanun teklifi var; Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırmanın Engellenmesine Yönelik Vergi Anlaşmaları ile İlgili Önlemlerin Uygulanmasına İlişkin Çok Taraflı Sözleşme’nin beyan ve çekinceler ile birlikte onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi…

Bilindiği üzere, küresel olarak daha adil ve modern bir uluslararası vergi sistemine ulaşmak amacıyla G20/OECD Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımı (“MAKA”- Base Erosion and Profit Shifting (“BEPS”)) Eylem Planı kapsamında 15 Aksiyon belirlenmiştir. 15 Numaralı Aksiyon – Uluslararası Hukuk Kuralları Çerçevesinde “Çok Taraflı Çözüm Üretme Mekanizması”nın geliştirilmesidir. İşte bu 15 Numaralı Aksiyon kapsamında, “Çok Taraflı Sözleşme” – (“Sözleşme”) (“Multilateral Instrument” (“MLI”)) geliştirilmiştir. Söz konusu Sözleşme, ülkeler arasında akdedilmiş olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarını (“Vergi Anlaşması”) MAKA Eylem Planı ile benimsenen hükümlere göre değiştirilmesini en pratik, hızlı, eş zamanlı ve birbirleriyle uyumlu şekilde sağlamayı amaçlamaktadır.

Sözleşmenin Genel Yapısı

Çok Taraflı Sözleşme 39 Madde ve 7 Bölümden oluşmaktadır.  

Bölüm

Kapsam

Maddeler

I.

Terimlerin Kapsamı ve Açıklaması

 1-2

II.

Karma Uyumsuzluklar

 3-5

III.

Anlaşmanın Kötüye Kullanımı

6-11

IV.

İşyeri Statüsünden Kaçınma

12-15

V.

Uyuşmazlıkların Çözümlenmesinin Geliştirilmesi

16-17

VI.

Tahkim

18-26

VII.

Son Hükümler

27-39

Ana hatlarıyla incelediğimizde, Çok Taraflı Sözleşmenin Maddelerini 4 gruba ayırabiliriz;  

  • Madde 1-2 Sözleşmenin kapsamı ve kullanılan terimleri;

  • Madde 3-17 MAKA Eylem Planı kapsamında vergi anlaşmalarına ilişkin tedbirleri;

  • Madde 18-26 Tahkimi ve

  • Madde 27-39 Uygulamaya ilişkin prosedürleri düzenlemektedir.

Bu şekilde, MAKA Eylem Planı kapsamındaki aşağıdaki 4 Aksiyon mevcut vergi anlaşmalarına yansıtılmış olacaktır; 

  • 2 Numaralı Aksiyon- Ülke Mevzuatları arası farklı düzenlemelerden ortaya çıkan “hibrid enstrümanlar/kurumlar” dolayısıyla meydana gelen olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi,

  • 6 Numaralı Aksiyon- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının hükümlerinin suistimalini önleyici tedbirler,

  • 7 Numaralı Aksiyon- Vergiye Tabi “İşyeri teşkili” yaratan durumlardan yapay olarak kaçınma hallerine karşı önleyici tedbirler,

  • 14 Numaralı Aksiyon- Vergi Uyuşmazlık Çözüm Mekanizmalarının daha etkin çalıştırılması

 

MAKA Eylem Planının bu 4 Aksiyonu, Sözleşmeye aşağıdaki maddeler kapsamında yapılan düzenlemeler ile yansıtılmıştır;

 

MAKA- Aksiyon No. Sözleşme Maddesi Genel Yorumlar Türkiye'nin Mevcut Pozisyonu* ( TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna Gönderilen Şekliyle)
2-Hibrid düzenlemeler 3- Şeffaf Kuruluşlar Akit ülkelerden biri ya da her ikisi tarafından vergisel açıdan tamamen ya da kısmen şeffaf olarak değerlendirilen yapılar nedeniyle hibrit uyumsuzluklar oluşması durumunda anlaşmadan kaynaklanan menfaatlerden faydalanılması sınırlandırılmaktadır. Kısaca, gelirin şeffaf kuruluşun mukim olduğu ülkede vergilendirilmesi durumunda bu gelir  vergi anlaşmasından kaynaklı menfaatlerden faydalanabilecektir.   (Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
Çifte vergilendirmenin (mahsup ya da istisna yöntemiyle) önlenmesi ancak gelirin diğer Akit ülkede vergilendirilmesi durumunda söz konusu olacaktır.
  4-Çifte Mukim Kuruluşlar Gerçek kişi dışındaki kişilerin çifte mukimlik sorununun çözümünü düzenlemektedir.  X(Türkiye çekince koyduğundan kapsanan vergi anlaşmalarına etkisi olmayacaktır.)
  5-Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Yöntemlerinin Uygulanması Gelirin kaynak ülkede vergilendirilmediği ve mukim ülkede istisna yöntemi uygulanması sebebiyle çifte vergilendirilmeme sorununun ortaya çıkması halinde, istisna yöntemi yerine mahsup yönteminin uygulanmasını düzenlemektedir. !Türkiye C Seçeneğini uygulamayı tercih etmektedir. Kaynak ülkede elde edilen geliri veya sahip olunan serveti, mukim ülkede vergiden istisna etmeyi düzenleyen ve içinde Hollanda, Belçika ve Hindistan'ın da olduğu 22 vergi anlaşmasının ilgili hükümleri listelenmiştir. Mukim ülkede alınacak vergiden diğer Akit ülkede ödenen verginin mahsubunu düzenleyen hükümler söz konusu istisna hükümlerinin yerini alacaktır. ( Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
6-Vergi Anlaşmalarının Kötüye Kullanımını Engelleme 6- Kapsanan Vergi Anlaşmasının Amacı   (Asgari standart) Akit ülkelerin, vergi kaçakçılığı veya vergiden kaçınma yoluyla  vergilendirmeme veya düşük vergilendirme olanakları yaratılmasının önlenmesine ilişkin başlangıç lafzını vergi anlaşmalarına eklenmesini düzenlemektedir. Ek olarak, akit ülkeler, opsiyonel olarak,  ekonomik ilişkilerini daha fazla geliştirmek ve vergi konularında işbirliklerini artırmak isteği yönünde başlangıç lafzını da vergi anlaşmalarına ekleyebileceklerdir. ! (Diğer Akit ülkenin, ekonomik ilişkilerini daha fazla geliştirmek ve vergi konularında işbirliklerini  artırmak isteği yönünde başlangıç lafzına ilişkin düzenlemeye yönelik  seçimi ve aldığı pozisyonuna göre vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
  7- Anlaşmanın Kötüye Kullanılmasının Önlenmesi (Asgari standart) Vergi Anlaşmalarına “anlaşma alışverişi”ni önlemeye yönelik özel önlemler getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu önlemler; i) Esas Amaç Testi, ii) Sadeleştirilmiş veya ayrıntılı bir menfaatlerin sınırlandırılması hükmü ile birlikte Esas Amaç Testi iii) Ayrıntılı bir menfaatlerin sınırlandırılması hükmü ile birlikte aracı finansman yapılarına karşın Akit ülkelerve ortak olarak kararlaştırılan mekanizmaların uygulanması şeklinde özetlenebilir. Asgari standart Esas Amaç Testi (Principal Purpose Test) olarak önerilmektedir.   Esas Amaç Testi
X (Kapsanan Vergi Anlaşmasına göre bir menfaatin bir kişiye tanınması, Esas Amaç Testi hükümleri kapsamında reddedildiğinde, söz konusu menfaati tanımış olacak olan Akit ülkenin yetkili makamı o kişinin talebi üzerine değerlendirme yapabilecektir. Diğer ülkenin bir mukimi tarafından kendisine talepte bulunulan Akit ülkenin yetkili makamı, talebi reddetmeden önce, diğer Akit ülkenin yetkili makamına danışacaktır. Bu uygulamanın Akit ülkelerce seçimi opsiyonel olup, yalnızca tüm Akit ülkelerin böyle bir seçim ve bildirimde bulunmuş olması halinde uygulanacaktır. Türkiye bu kapsamda bir seçimde ve bildirimde bulunmamıştır. )
  8-Temettü Devir İşlemleri Vergi anlaşmalarının 10- Temettü maddesinde düşük oranlı stopaj uygulaması için ortaklık testlerine 365 gün minimum elde tutma süresi eklenmektedir. X (Türkiye çekince koyduğundan kapsanan vergi anlaşmalarına etkisi olmayacaktır.)
  9- Kuruluşların Değeri Esas olarak Gayrimenkul Varlıktan Kaynaklanan Hisselerinin veya Menfaatlerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Sermaye Değer Artış Kazançları Hisse veya diğer ortaklık haklarının elden çıkarılmasından elde edilen kazanç ile ilgili olarak, eğer bu hisse veya ortaklık haklarının değerinin belirli bir yüzdesinden fazlası kaynak ülkede yer alan gayrimenkullerden kaynaklanıyor ise, yeni bir kriter olarak 365 günlük minimum elde tutma süresini düzenlemektedir. Diğer taraftan, bu düzenleme yerine , Akit ülkeler,  bir hisse veya benzer menfaatlerin, ortaklık veya tröste ilişkin menfaatler gibi, elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar, eğer elden çıkarma öncesindeki 365 gün içinde herhangi bir zamanda, bu hisse ve menfaatlerin değerlerinin %50'sinden fazlasının, doğrudan veya dolaylı olarak, diğer ülkede bulunan gayrimenkullerden kaynaklanması halinde, diğer Akit ülkede vergilendirilebileceği düzenlemesini tercih edebileceklerdir ( opsiyonel düzenleme).  (Türkiye opsiyonel düzenleme yönünde tercihini kullanmıştır.)
!( Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı ve aldığı pozisyonuna göre vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
  10- Üçüncü Ülkelerde Bulunan İşyerleri için Kötüye Kullanım Karşıtı Kural Bir işyeri kazancına uygulanacak vergi oranı, eğer bu işyeri anamerkezin bulunduğu akit ülkede yer alsaydı, söz konusu kazancına uygulanacak vergi oranının %60’ından düşük ise vergi anlaşmasında öngörülen menfaatlerin uygulanmamasını düzenlemektedir.   X (Türkiye çekince koyduğundan kapsanan vergi anlaşmalarına etkisi olmayacaktır.)
  11- Vergi Anlaşmalarının Bir Tarafın Kendi Mukimlerini Vergilendirme Hakkını Sınırlandırma Amaçlı Uygulanması Belirli durumlar haricinde, vergi anlaşmalarının bir tarafın kendi mukimlerini vergilendirme hakkını sınırlamayacağını düzenlemektedir.  X (Türkiye çekince koyduğundan kapsanan vergi anlaşmalarına etkisi olmayacaktır.)
7- İşyeri statüsünden Yapay olarak Kaçınmanın Engellenmesi 12- Komisyonculuk Düzenlemeleri ve Benzer Stratejiler yoluyla İşyeri Statüsünden Yapay Kaçınma Bir acentanın bir Akit ülkenin teşebbüsü adına diğer bir ülkede hareket etmesi halinde, hangi durumlarda işyeri oluşacağı düzenlenmektedir. Diğer ülkede bir akit ülkenin teşebbüsü adına hareket eden kişi, bağımsız acente olarak hareket eder ise, eskiden olduğu gibi işyeri oluşmayacağı düzenlemede yer almaktadır. Ancak, bir kişi yakın ilişkili olduğu bir veya birden fazla teşebbüs hesabına münhasıran veya münhasıra  yakın hareket ederse, bu kişi bağımsız acente olarak değerlendirilmeyecek, yani işyeri oluşturabilecektir. ! (Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
  13-Belirli Faaliyet İstisnaları Yoluyla İşyeri Statüsünden Yapay Kaçınma İşyeri teriminin neleri kapsamadığı (yani hangi faaliyetlerin işyeri oluşturmayacağı) ya faaliyetlerin genel olarak hazırlayıcı veya  yardımcı karakterde olup olmadığı değerlendirilmesi veya spesifik olarak neleri kapsamadığı şeklinde düzenlenmektedir. Ayrıca, bütünsel bir ticari işleyişin parçası olan tamamlayıcı işlevleri oluşturması kaydıyla, bir teşebbüs ve onunla yakın ilişkili bir teşebbüsün yürüttükleri faaliyetlerin bu kapsamda değerlendirilmeyeceği düzenlenmektedir (yani faaliyetlerin bütününe/bileşimine bakılması prensibi söz konusudur.)  (Türkiye A Seçeneğini uygulamayı seçmiştir. )
! (Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
  14- Sözleşmelerin Bölünmesi Belirli proje ve faaliyetlerin, örneğin inşaat şantiyelerinin, işyeri teşkil edip etmeyeceğine yönelik belirlenen sürelerin hesabına ilişkin yeni düzenlemeler getirilmiştir, bu şekilde sürelerin manipule edilmesinin engellenmesi amaçlanmaktadır.  X (Türkiye çekince koyduğundan kapsanan vergi anlaşmalarına etkisi olmayacaktır.)
  15- Bir Teşebbüsle Yakın İlişkili Kişi Tanımı Bir teşebbüs ile yakın ilişkili kişi tanımı Çok Taraflı Sözleşmenin 12,13 ve 14. Maddelerine ilişkin olarak ve “kontrol gücüne” referans verilerek yapılmaktadır. ! (Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
14- Vergisel Uyuşmazlıkların Çözümünde Kullanılan Mekanizmaların (Karşılıklı Anlaşma Usulü, Tahkime Başvurma) daha Etkin Hale Getirilmesi  16- Karşılıklı Anlaşma Usulü (Asgari Standart) Vergi mükelleflerinin, Vergi Anlaşmasının yorum/uygulamasından kaynaklanan herhangi bir uyuşmazlığı akit devletlerden herhangi birinin yetkili makamına belirlen bir sürede (normalde 3 yıl) bildirebilmesini düzenlemektedir. Akit ülkelerin yetkli makamları arasında anlaşmaya varılan her husus, Akit ülkelerin iç hukukunda öngörülen zamanaşımı sürelerine bakılmaksızın uygulanacaktır. Akit ülkelerin yetkili makamları vergi anlaşması yorum/uygulamasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret edeceklerdir.  ! (Diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı (Söz konusu düzenleme "asgari standart" kapsamında olduğundan Akit ülkenin çekince koyması, bu kapsamdaki uyuşmazlıkların çözümlenmesinin geliştirilmesine ilişkin asgari  standardı karşılama niyetinde olması şartına bağlıdır.) ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
  17- Karşı Düzeltmeler Akit ülkeler arasındaki uyumlu transfer fiyatlandırması düzeltmelerini düzenlemektedir.  X ! (Türkiye bu maddenin tamamını gerekli karşı düzeltmelerin yapılması öngören hükmü halihazırda içermekte olan kapsanan vergi anlaşmalarına uygulamama yönünde çekince koymuş ve bu kapsamdaki vergi anlaşmaları ve ilgili maddelerin listesini düzenlemiştir. Kapsanan vergi anlaşmalarının tamamına yakınının bu listede olduğu değerlendirildiğinde maddenin bu anlaşmalar için etkisi olmayacaktır.) Belirtilen listede yer almayan, kapsanan vergi anlaşmaları için ise diğer Akit ülkenin maddeye çekince koyup koymadığı (söz konusu çekincenin konması bir Akit ülkenin maddede düzenlenen gerekli düzeltmeleri yapması veya sorunu karşılıklı anlaşma usulüne ilişkin hükümleri uyarınca çözmek için gayret etmesi gibi belirli durumlarda söz konusu olacaktır)  ve aldığı pozisyonuna göre kapsanan vergi anlaşması hükmüne etkisi değerlendirilecektir.)
  18-26- Tahkim  Tahkim konusunda opsiyonel bir yaklaşım benimsenmiştir.  X (Türkiye çekince koyduğundan kapsanan vergi anlaşmalarına etkisi olmayacaktır.)

Kapsanan Vergi Anlaşması – Covered Tax Agreement

Çok Taraflı Sözleşmenin uygulamasında “Kapsanan Vergi Anlaşması” (“Covered Tax Agreement”) terimi kritiktir. Sözleşmenin 2. Maddesinde bu terim, esas olarak, gelir üzerinden alınan vergilerde (başka vergileri de kapsasın veya kapsamasın) çifte vergilendirmeyi önlemeye yönelik iki veya daha fazla sayıda taraf arasında yürürlükte bulunan ve tüm tarafların Saklayıcıya, bu Sözleşme tarafından kapsanmasını istediği bir anlaşma olarak hakkında bildirimde bulunmuş olduğu bir anlaşma olarak tanımlanmıştır. Sözleşmeye taraf olan ülkelerin aralarında akdetmiş oldukları sözleşmelerin büyük çoğunluğu Kapsanan Vergi Anlaşması’dır. Bu kapsamda yer almayan vergi anlaşmaları da vardır, bir ülkenin akdetmiş olduğu tüm vergi anlaşmaların Kapsanan Vergi Anlaşması olarak saklayıcıya bildirilmesi zorunluluğu yoktur. Bildirilmeyen vergi anlaşmalarının çoğunda ikili müzakereler yapılmaya başlanmış ve devam etmektedir. Bu kapsamda Akit ülkeler bu anlaşmaların Kapsanan Vergi Anlaşması olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ya da ikili müzakereler yoluyla  mevcut anlaşmaların ek protokol düzenlenmesi yoluyla değiştirilip değiştirilmeyeceğine karar vereceklerdir. 

Çok Taraflı Sözleşme yoluyla vergi anlaşmalarında değişikliklerin yapılması durumunda, Akit ülkelerce  konsolide metnin (birleştirilmiş metin) hazırlanıp hazırlanmayacağı konusunda yasal bir zorunluluk bulunmamak ile birlikte, uygulamada bir çok ülkenin Mali İdarelerinin uygulamada kolaylık olması açısından konsolide/birleştirilmiş metinler hazırladıkları görülmektedir. Bu metinlerin hukuki bağlayıcılığının olmadığının da altı çizilmelidir. Bu noktada Çok Taraflı Sözleşmenin, mevcut bir kapsanan vergi anlaşmasını i)yürürlükten kaldıran bir anlaşma ya da ii)değiştiren bir protokol olmaktan ziyade bu vergi anlaşmaları ile birlikte uygulanacak bir anlaşma olarak konumlandırmak doğru olacaktır.

Çok Taraflı Sözleşmenin imzalanması sonrasında da Akit ülkeler ikili müzakereler yoluyla vergi anlaşmalarını imzalamaya devam edeceklerdir. Çok Taraflı Sözleşme yürürlükteki kapsanan vergi anlaşmalarını değiştirmektedir/değiştirecektir Dolayısıyla, Akit ülkelerin daha sonraki tarihlerde imzalayacakları vergi anlaşmalarında, MAKA kapsamındaki vergi anlaşmalarına ilişkin hüküm/düzenlemelere yer vermeleri beklenmektedir. Şunu da belirtmekte fayda var ki, kapsanan vergi anlaşması esas itibarıyla yürürlükte olan vergi anlaşmaları olacaktır, ancak taraflarca imzalanmış ve fakat henüz yürürlüğe girmemiş vergi anlaşmaları da tarafların kapsanmasını istediği bir anlaşma olarak bu kapsamda değerlendirilebilecektir. Böyle bir durumda, taraf Akit ülkelerin bu vergi anlaşmalarının yürürlük tarihini saklayıcıya bildirmesi gerekmektedir, çünkü bu tarih itibarıyla bu anlaşmalar da Kapsanan Vergi Anlaşması olarak değerlendirilecektir. Eğer söz konusu vergi anlaşmasının yürürlük tarihi, Çok Taraflı Sözleşmenin yürürlük tarihinden sonraki bir tarihe denk gelir ise, bu durumda, söz konusu vergi anlaşmasına ilişkin bildirim Saklayıcıya bildirilen anlaşma listesinin genişlemesi olarak yorumlanacaktır. Hemen şunu belirtelim ki, bir Akit ülke tarafından Saklayıcıya bildirilen anlaşmaların listesi Saklayıcıya bildirimde bulunmak yoluyla her zaman genişletilebilir.

Kapsanan Vergi Anlaşması, Sözleşme hükümlerine göre değiştikten sonra da anlaşmaya taraf Akit ülkelerin ikili müzakerelerine göre değiştirilebilir.  Herhangi bir taraf, herhangi bir zamanda Saklayıcıya yapacağı bildirim yoluyla bu Sözleşmeden çekilebilir.  Bu çekilme, bildirimin Saklayıcı tarafından alındığı tarihte hüküm ifade edecektir. Bir tarafın çekilmesinin hüküm ifade etme tarihinden önce bu Sözleşmenin bir Kapsanan Vergi Anlaşmasına taraf tüm Akit ülkeler bakımından yürürlüğe girmesi durumunda, bu Kapsanan Vergi Anlaşması bu Sözleşmeyle değiştirilmiş olarak kalacaktır.  

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulan söz konusu Sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifinde, Türkiye’nin söz konusu sözleşme kapsamında yer almasını talep ettiği  vergi anlaşması sayısı 94’tür. Türkiye halihazırda yürürlükte olan tüm vergi anlaşmalarını kapsama dahil etmek ile birlikte henüz yürürlüğe girmemiş Arjantin, Çad, Fildişi Sahili, Filistin, Ruanda, Senegal, Somali ve Venezuela ile imzalanmış vergi anlaşmalarını da listeye eklemiştir.  

Çok Taraflı Sözleşmenin Kapsanan Vergi Anlaşmalarına Etkisi

Uygulamada netlik ve şeffaflık sağlanması açısından, Çok Taraflı Sözleşme, Akit ülkelerin Sözleşme hükümleri ile değiştirilecek vergi anlaşması maddelerini bildirmelerini düzenlemiştir. Sözleşmedeki her maddenin, mevcut vergi anlaşmasındaki hükmü ne şekilde tadil edeceği tanımlanmıştır. Sözleşme hükmü; 

  • Mevcut hükmün yerine,

  • Mevcut hükme (mevcut hükmün yerine geçmeden mevcut hükmün uygulamasını değiştirerek),

  • Mevcut hükmün yokluğunda (sözleşme hükmünün eklenmesi),

  • Mevcut hükmün yerine veya yokluğunda

uygulanabilir. Yukarıda belirtilen ilk 2 durumda, her iki Akit ülkenin “aynı mevcut hükmü” bildirmesi halinde belirtilen değişiklik uygulamaya geçecektir. Ancak, Akit ülkelerin bildirimleri eşleşmediğinde, söz konusu değişiklikler uygulanmayacaktır. Üçüncü durumda, her iki Akit ülkenin de mevcut hükmün olmadığını bildirmesi halinde, sözleşme hükmü eklenecektir. Aksi halde, sözleşme hükmü uygulanmayacaktır. Son durumda ise, Akit ülkelerin bildirimlerine göre farklı uygulamalar olabilecektir; i) Her iki Akit ülkenin aynı mevcut hükmü bildirmesi halinde, mevcut hükümler sözleşme hükmü ile değişecektir. Bildirimlerin eşleşmemesi durumunda, sözleşme hükmü uygulanacak ve uyumsuzluk halinde mevcut hükümlerin yerine geçecektir. Her iki Akit ülkenin de mevcut hükmü bildirmediği durumda, sözleşme hükmü uygulanacak ve uyumsuzluk halinde mevcut hükümlerin yerine geçecektir (sözleşme hükmü eklenecektir.)

Çok Taraflı Sözleşme Esnektir

Çok Taraflı Sözleşme Akit ülkelerin tercihlerine göre kapsanan vergi anlaşmalarına etki edecektir, bu nedenle esnek bir enstrüman olup her anlaşma üzerinde etkilerini vergi anlaşması bazında değerlendirmek gerekmektedir. Ancak, Çok Taraflı Sözleşmenin, Vergi Anlaşmalarının Kötüye Kullanımını Engelleme ( MAKA- 6 Nolu Aksiyon) ve Vergisel Uyuşmazlıkların Çözümünde Kullanılan Mekanizmaların daha Etkin Hale Getirilmesi ( MAKA- 14 Nolu Aksiyon)’ne ilişkin minimum standartları düzenleyen maddeleri Akit ülkeler tarafından mutlaka uygulanacaktır. (Sözleşmede belirli şartlar ile uygulamada esneklik düzenlenmektedir.)

Saklayıcı Kimdir?

Çok Taraflı Sözleşmede yer verilen “Saklayıcı” Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün Genel Sekreteri’dir. Bu Sözleşmeye ilişkin imza, onay, kabul veya uygun bulma belgeleri, çekinceler, bildirimler, değişiklikler taraf ülkeler tarafından Saklayıcıya bildirilecektir. Saklayıcı, i) Kapsanan Vergi Anlaşmalarının, ii)Taraflarca Konulan Çekincelerin ve iii) Taraflarca yapılan bildirimlerin listelerini kamuya açık olarak tutacaktır.

Çok Taraflı Sözleşme- Akit Ülke Pozisyonu

Çok Taraflı Sözleşmeye taraf ülkeler, bu sözleşmeye ilişkin pozisyonlarını Sözleşme onaylanana kadar değiştirme hakkına sahiptirler. Hatta, Sözleşme onaylandıktan sonra bile Sözleşmede belirtilen opsiyonel düzenlemelerin uygulanması yönünde tercihlerin değiştirilmesi veya önceden konulmuş olan çekincelerin kaldırılması mümkündür.

Çok Taraflı Sözleşme- Güncel Durum

OECD tarafından 29 Ekim 2020 tarihli yayımlanan rapora göre Çok Taraflı Sözleşmeyi imzalayan ve taraf olan ülke sayısı 94 olup, Cezayir, Esvatini, Lübnan ve Tayland ise sözleşmeyi imzalama konusundaki niyetlerini bildirmişlerdir. Bu sözleşmenin 7 Haziran 2017 tarihinde 68  ülke tarafından imzalandığı düşünüldüğünde taraf olan ülke sayısındaki artış da dikkati çekmektedir. Diğer taraftan, Amerika Birleşik Devletleri ve  Brezilya gibi bu Sözleşmeye taraf olmayan ülkeler ise vergi anlaşmalarını MAKA minimum standartlarına ulaştırmak için ikili müzakereler ve benzeri alternatif çözüm yollarını uygulayacaklardır.

Çok Taraflı Sözleşmenin Yürürlüğe Giriş Tarihi

Çok Taraflı Sözleşmenin yürürlüğe giriş tarihi ile ilgili olarak Sözleşmenin 34. Maddesine bakıldığında işbu sözleşmeyi, onay, kabul veya uygun bulma belgelerinin beşincisinin tesliminden sonra onaylayan, kabul eden veya uygun bulan her imzacı için sözleşme, imzacının onay, kabul veya uygun bulma belgesini teslim ettiği tarihte başlayan üç aylık dönemin bitimini takip eden ayın ilk günü yürürlüğe girecektir. Bir başka ifadeyle Türkiye açısından, Çok Taraflı Sözleşme, Türkiye’nin bu sözleşmeye ilişkin iç hukuk prosedürlerinin tamamlaması akabinde onay,kabul, veya uygun bulma belgesini Saklayıcıya teslim ettiği tarihte başlayan üç aylık dönemin bitimini takip eden ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.

Çok Taraflı Sözleşmenin Yürürlüğe Girmesi Hüküm İfade Etmesi Anlamına Gelmez

Çok Taraflı Sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile işbu Sözleşme maddelerinin hüküm ifade etmesi farklıdır ve bu konular ayrı maddelerde düzenlenmiştir.

Yürürlüğe giren Çok Taraflı Sözleşmenin hükümleri ise;

i)Kaynakta kesilen vergiler bakımından (yani stopaj yoluyla alınan vergiler açısından): Bu vergileri doğuran olayın, Sözleşmeye taraf olan her Akit ülkede bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihlerin sonuncusunda veya bu tarihten sonra başlayan takvim yılının ilk günü veya sonrasında gerçekleşmesi halinde hüküm ifade edecektir. Örneğin, Çok Taraflı Sözleşmenin tarafları olan Türkiye ve X ülkesi için iş bu sözleşmenin yürürlük tarihleri sırasıyla 13 Kasım 2020 ve 1 Aralık 2020 ise; bu tarihlerden sonuncusu yani 1 Aralık 2020 tarihini takip eden yılın ilk günü yani 01 Ocak 2021 tarihinde hüküm ifade edecektir.  

ii)Diğer tüm vergiler bakımından: Sözleşmeye taraf olan her Akit ülkede bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihlerin sonuncusundan itibaren 6 aylık sürenin bitiminde veya sonrasında başlayan vergilendirme dönemlerine ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir. Örneğin, Çok Taraflı Sözleşmenin tarafları olan Türkiye ve X ülkesi için iş bu sözleşmenin yürürlük tarihleri sırasıyla 13 Kasım 2020 ve 1 Ocak 2021 ise; bu tarihlerden sonuncusu yani 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren 6 ay sayılacak ve 1 Temmuz 2021 tarihinde ya da sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir. Vergilendirme döneminin takvim yılı olması halinde 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren başlayan dönem için hüküm ifade edecektir.

Ayrıca, taraflarca bildirilen anlaşmalar listesinin genişletilmesinden kaynaklanan yeni bir Kapsanan Vergi Anlaşması bakımından bu sözleşmenin hükümlerinin hangi tarih itibarıyla hüküm ifade edeceği düzenlemeleri farklılık gösterecektir. Şöyle ki; bu sözleşmenin hükümleri her bir Akit ülkede;

i)Kaynakta kesilen vergiler bakımından (yani stopaj yoluyla alınan vergiler açısından): Bu vergileri doğuran olayın, anlaşmalar listesinin genişletilmesine ilişkin bildirimin Saklayıcı tarafından iletildiği tarihten 30 gün sonra başlayan takvim yılının ilk günü veya sonrasında gerçekleşmesi durumunda hüküm ifade eder.

ii)Diğer tüm vergiler bakımından: Anlaşmalar listesinin genişletilmesine ilişkin bildirimin Saklayıcı tarafından iletildiği tarihten 9 aylık sürenin bitiminde veya sonrasında başlayan vergilendirme dönemleri için hüküm ifade eder.

Çok taraflı Sözleşmenin Karşılıklı Anlaşma Usulü’nü düzenleyen 16. Maddesi, kaynakta kesilen vergiler bakımından, Sözleşmeye taraf olan her Akit ülkede bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihlerin sonuncusunda veya bu tarihten sonra başlayan takvim yılının ilk günü veya sonrası için ve diğer tüm vergiler bakımından ise Sözleşmeye taraf olan her Akit ülkede bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihlerin sonuncusundan itibaren 6 aylık sürenin bitiminde veya sonrasında başlayan vergilendirme dönemleri için  hüküm ifade edecektir. Şunu da belirtmekte fayda var ki, söz konusu Karşılıklı Anlaşma Usulü’nün, sorunun ilgili olduğu vergilendirme dönemi dikkate alınmaksızın, söz konusu vergi anlaşmasına taraf her bir Akit ülkede bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihlerin sonuncusunda veya sonrasında bir Akit tarafın yetkili makamına sunulan sorunlar için uygulanabileceğine yönelik düzenlemeye Türkiye tarafından çekince konulmuştur. Ancak, uygulamada birçok ülkenin bu hızlandırılmış opsiyonu seçtiği de gözlemlenmektedir. Akit ülkelerden birinin söz konusu düzenlemeye ilişkin çekince koyması halinde, söz konusu düzenleme uygulanamayacaktır. Dolayısıyla, Türkiye açısından Karşılıklı Anlaşma Usulünün Kapsanan Vergi Anlaşmalarında uygulaması yukarıda özetlediğimiz kaynakta alınan vergiler ve diğer vergiler açısından genel hükümlere tabi olarak uygulama alanı bulacaktır.

Devam edecek…