VERGİ SİRKÜLERİ
NO: 2007/36
KONU
|
Anadolu Yaklaşımından Faydalanan KOBİ’lerin Vergi Borçlarının Tecil Edilmesine İlişkin 443 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği
|
Bugünkü tarihli Resmi Gazetede (S: 26526) yayımlanmış olan 443 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliğinde, finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalayan KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının teciline yönelik açıklamalarda bulunulmuştur.
1. Tecil Uygulamasından Yararlanabilecek Borçlular
5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunda KOBİ’ler; “iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı 25 milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler” şeklinde tanımlanmıştır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmeliğinde ise KOBİ’ler; “donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış tarihi ile 31/10/2006 tarihi arasındaki dönemde, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler” şeklinde tanımlanmıştır.
5569 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında hazırlanmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini, borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla imzalayan KOBİ’ler yararlanabilecektir.
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında borcu olmakla birlikte, bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumların Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayamayan KOBİ’lerin, madde ile getirilen tecil müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’ler yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları ile ilgili olarak, haklarında Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar için bu madde hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ’lerin, Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında, KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatından doğan borçları için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.
2. Alacağın Türü
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının tecil edilebileceği belirtilmiştir.
Madde hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden, Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım yapılmayacaktır.
3. Alacağın Vadesi
31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil başvuru tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil edilebilecektir.
Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme alacaklarının 5569 Sayılı Kanun kapsamında tecili mümkün bulunmamaktadır.
4. Başvuru Süresi ve Şekli
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için, 5569 Ssayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine Ek:1’deki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Buna göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ’lerin, bu tarihten sonra yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.
Diğer taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum" hali ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli olacaktır.
Aynı il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına eklemeleri zorunludur.
Madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kapsama giren toplam borçları için talepte bulunabilecekleri gibi sadece istedikleri dönem ve türler açısından da talepte bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı ile birlikte fer’ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden borcu olan KOBİ’lerin, bu madde hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.
5569 sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi halinde ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.
5. Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak Tecil Faizi Oranı
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.
Buna göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;
a-Teminat aranılmayacaktır.
b-Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami aşağıdaki süreler ile tecil yapılabilecektir. ;
· 10.000,- YTL’ye kadar olan borçlara 12 ay,
· 10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16 ay,
· 50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,
Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate alınacaktır.
c-Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.
d-Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır.
Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları dikkate alınacaktır.
e- Bu Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.
Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenmektedir.
Anılan madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.
Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki kanuni faiz oranına göre işlem yapılacaktır.
6. Borç Tutarının Tespiti
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde bulunan KOBİ’lerin, tecilini talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacaktır.
Tecil talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih dahil), ayrı ayrı her bir takside ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen süre için kanuni faiz oranında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve taksitlerle birlikte tahsil edilecektir.
Kanuni faiz oranı esas alınarak hesap edilecek tecil faizi, taksit tutarları üzerinden 370 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde hesaplanacaktır.
6.2 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kalan taksit tutarlarının bu madde kapsamında tecilini talep edebilirler.
Bu durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil başvuruları kabul edilen KOBİ’lerin, daha önce tecil şartlarına uygun olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacak, ancak kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin talep tarihi dikkate alınarak bu tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağı gibi, bu sirkülerimizin 5. bölümünde belirtilen süreler de aşılmayacaktır.
Örnek 1- Borçlu (A) 20/01/2006 tarihinde müracaat ederek, 20.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Şubat 2006 ayından başlamak ve 20 ayda 20 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.
Borçlu, 15 taksidi süresinde ödedikten sonra, 15/05/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.
Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 5.000,00 YTL için sirkülerimizin 5. bölümündeki düzenleme dikkate alınacak ancak, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği tarih dikkate alındığında iki yıllık süre aşılamayacağından, borçluya en fazla Haziran 2007 ayından başlamak üzere 8 ay süre verilebilecektir. Bununla birlikte son taksidin en geç 18/01/2008 tarihinde ödenmesi gerekmektedir.
Örnek 2- Borçlu (B) 20/12/2006 tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.
Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.
Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006) tarihi dikkate alındığında anılan maddede düzenlenen iki yıllık süreyi aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.
Bu şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil talep tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.
Daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 Sayılı Kanun kapsamına giren borçlar ile vadesi 31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların birlikte tecil edilmiş olması durumunda, borçlu KOBİ’nin talep etmesi halinde, söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar olarak ayrıştırılması, kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kapsama girmeyen borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam ettirilmesi gerekmektedir.
6.2 Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce yapılan tecil talepleri
Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz sonuçlandırılamamış olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş sayılacak, 5569 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem yapılacaktır.
Ancak, daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı Kanun kapsamına girmeyen borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirilecektir.
7. Vergi Dairelerince Yapılacak İşlemler
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerden, Ek:1’deki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra, bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile KOBİ’ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan sözleşmelere istinaden 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.
5569 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin tecil talepleri, amme alacağının nev’i ve tutarına bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükleri/ Mal Müdürlükleri tarafından değerlendirilerek, yukarıda yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil edilen borçlar için borçlulara; ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca gönderilecek yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer verilecektir.
Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan başlatılacak, her ayın son iş günü taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.
Öte yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme günlerinden önceki bir tarihte ödeme yapılmak istenilmesi halinde, ödeme planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir.
8. Diğer Hususlar
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilen borçlarına karşılık ödemede bulunan KOBİ’lerin mal varlığına daha önce tatbik edilmiş bulunan hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların kamu alacağını karşılayacak değerde olması halinde, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.
Diğer taraftan, anılan madde çerçevesinde borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin bu borçları taksitlendirilerek ödeme planına bağlanmış olacağından, haklarında bu borçlar nedeniyle uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak yapılan satış işlemlerinin durdurulması gerekmektedir. Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını isteyen KOBİ’lerin talepleri ise borcu karşılayacak tutarda teminat gösterilmesi suretiyle yerine getirilebilecektir. Aynı uygulama istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacaktır.
Öte yandan, borçları anılan Kanun gereğince taksitlendirilen borçluların, taksit ödemeleri konusunda bu tebliğde öngörülen koşullara uymamaları halinde tecil ihlal edilmiş olacağından cebri takibat işlemlerine devam edilecektir.
5569 sayılı Kanun uyarınca motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer amme alacaklarının da tecili uygun görülmüş olmakla birlikte, bu türden borçları tecil edilmiş KOBİ’lerin, maliki oldukları taşıta ilişkin fenni muayene yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri veya satış ya da devir yapabilmeleri için tecil edilen borçlarını defaten ödemeleri gerekmektedir.
5569 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları bu Kanuna göre taksitlendirilen borçlular tarafından, vergi borcu olmadığına dair yazı istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak değerlendirilmeyerek gerekli yazı verilecektir.
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında yapılan taksitlendirmelerde, taksitlendirme süresi içerisinde 2 (iki) den fazla taksidin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu durumda, amme borçlusunun taksitlendirme süresi içinde 3 üncü bir taksidi ödememesi veya eksik ödemesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacağından, borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri takibat işlemlerine başlanılacaktır.
Taksitlendirme süresi içerisinde ödenmeyen ve tecilin ihlaline neden olmayan taksitlerin (en fazla 2) ödendiği tarih itibarıyla hesap edilecek kanuni faiz ile birlikte tam ödenmesi halinde, daha önce ödenmemiş olan bu taksitler, taksitlendirme süresinin geri kalanında tecilin ihlaline ilişkin değerlendirmede dikkate alınmayacaktır.
Ancak, tecilin geçerli sayılması için taksitlendirme süresinin sonunda ödenmemiş taksit tutarının bulunmaması şarttır.
Diğer taraftan, tecilin ihlal edilmiş olması durumunda, ödenen kanuni faizler, tecil edilen borçların; gecikme zammı uygulanan alacaklardan olması halinde gecikme zammına, gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan olması halinde ise borcun aslına mahsup edilecektir.
Yukarıda yer verilen konuyla ilgili ek bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda lütfen tarafımızla irtibata geçiniz.
Saygılarımızla,
DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve
Bağımsız Denetim A.Ş